ALGİDA’nın Mobil Pazarlama Kampanyası

MOBILE MARKETING ASSOSIATION, 19 Kasım 2005 tarihinde ALGİDA’nın mobil pazarlama kampanyasından bahsediyor. Kampanya’nın hem beklenenden daha fazla ilgi çektiğini, hem katılanların profili ile Algida’nin çok geniş bir müşteri veri tabanı yarattığını hem de müşterilerinin tercihleri hakkında bilgi sahibi olduğunu söylüyor.Seth Godin’in İZİNLİ PAZARLAMA’sına güzel bir örnek değil mi?

Bağlantı: http://mmaglobal.com/modules/wfsection/article.php?articleid=103

Küresel Markalar

BusinessWeek 2005’te değerini en çok artıran marka olarak, %21 marka değeri kazanma ile (2004 değeri 4,700 milyar $ ve şu anki değeri 5,701 milyar $) EBAY ‘i açıkladı.

HSBC, marka değeri kazanma sıralamasında 2.

YAHOO, aynı listede %16 marka değeri kazanma ile (2004 değeri 4,445 milyar $ ve şu anki değeri 5,256 milyar $) 5. sırada.

[GOOGLE, bu listeye artış olarak giremedi çünkü 2004 değerlendirmesi yok]

Tüm bu markaların ortak özelliği, global işlevlerini sürdürürken aynı şekilde yerelleşmeleri.

E-Bay’in tüm lokal siteleri, birbirlerinin aynı, sadece dil değişik.

Aynı şey Yahoo için de geçerli.

HSBS, tüm dünyada aynı küresel mesajı veriyor “Dünyanın yerel bankası…”.

Acaba artık küresel marka olabilmek için, markanın tüm iletişiminin de küresel mi olması lazım?

Yani, TIDE, Avrupa’da ARIEL olarak markalaşarak çalışmakla hata mı yaptı?

Farklı Ol, Ya Da Yok Ol!

Jack Trout, İstanbul’a geldiğinde kendisiyle FAKLILAŞMA üzerine bir görüşme yapılmıştı. Özellikle “Farklı Ol, Ya Da Yok Ol!” kitabını okuyamayanlar için, harika bir özet niteliğinde…
Görüşmenin tamamı bu bağlantıdan edinilebilinir.

1. “Fiyat” yoluyla faklılaşma:
Farklı olmanın bir değeri olmalı. Ürünler ve hizmetler için daha az ya da çok ödenmesinin arkasındaki neden de bu. Ancak şirketlerin mesaj ve pazarlama aktivitelerini “fiyat”a odaklayarak hareket etmeleri, rekabette ayrışmak için fiyatı ana unsur seçmeleri sağlıklı bir yol değil. Tüm bunlar, “fiyatı ayrıştırıcı olarak kullanmak imkansızdır” anlamına gelmemeli, yalnızca zor.

2. “Özellik” ile farklılaşma:
Her kategori, bir takım ürün özelliklerinde oluşur, ürünler de bir takım karakteristiklerin/ özelliklerin bileşimidir. Bir özellik ile tanınıyor ve biliniyor olması ürünü eşsiz kılar. Örneğin: Visa.
Zihinde bir özellik sahiplenildiğinde, bir döngü halinde, tüketici ürüne beraberindekileri de yükler. Rekabette dikkat edilmesi gereken nokta, iki şirketin tüketici zihninde aynı özelliği
sahiplenemeyeceği. Buna teşebbüs dahi edilmemeli.

3. “Ürünün nasıl yapıldığı” ile farklılaşma:
Kimi durumlarda, ürünün yapılış şeklini ön plana çıkartmak, “özel” olduğunu belirtmenin bir yolu olabilir, farklılaşmayı getirir. Tüketici, ürünün içerdiği özel malzemeler/materyallerin ve nasıl yapıldığının performansını artırdığına inanmak ister. Örneğin: El yapımı makine üretiminden daha iyidir.

4. “İlk olma” yoluyla faklılaşma:
Yeni bir kategori oluşumunu başlatmak çok iyi bir strateji. Kimse/hiçbir şirket bu alanda bulunmadığı için yeni fikrin farklı olmasını sağlar. Tüketici elinde olanla devam etmek ister, zihnin de değişimi tercih etmemesi nedeniyle “ilk” olarak konumlanmak
beraberinde yüksek pazar paylarını getirir. Başarı için buradaki çok önemli nokta: İyi bir fikir ile ilk olabilmek.

5. “En son/yeni olma” yoluyla farklılaşma (yeni nesil-özellikle teknoloji alanında):
Özellikle teknoloji devrinde, bir ürün kategorisinde kendini “yeni nesil” olarak konumlandırmak “farklıyım” demenin güçlü bir yolu. Tüketici, en yeni olanı bir öncekine tercih eder, çünkü daha iyi izlenimi verir.

6. “Liderlik” ile farklılaşma:
Farklılaşmanın en güçlü yolu. Lider olarak algılanmak, güvenilir ve başarılı sıfatlarını da yükler. Önemli nokta: Liderliğini ifade etmenin en iyi yolunu bulmak.

7. “Köklülük” ile farklılaşma:
Uzun süreden beri pazarda yer alan bir firma olmak, tüketici zihninde ne yaptığını bilen ve bu kadar uzun ayakta kalmak için doğru şeyler yapıyor olan firma algısını yaratır.

8. “Tercih” yoluyla farklılaşma:
Çoğu insan, “diğerleri”nin satın aldığı şeyi alır; özellikle de diğer kişilerin bilgili oldukları düşünülüyorsa daha da etkili olur. Bir grup uzmanı kazanmak, uzman olmayan kitleyi kazanmada temel olabilir. Çoğunluğun tercih ettiği ürün/marka olmak farklılaşma yolu.

9. “En geniş hizmet/ürün hattı” ile farklılaşma:
En geniş hizmet/ürün hattına sahip olmak, elinde sunacak daha az şeyi olan rakiplerden ayrışma yolu olabilir.

10. “Uzmanlık” yoluyla farklılaşma:
Belli bir aktivite/alan ve ürüne konsantre olmak uzmanlığa giden yoldur. Farklılaşmada özel olma yolunu seçenlerin ellerindeki silahlar ise: Tek ürün, tek fayda, tek mesaja odaklanabilirler; Uzman ya da bir kategorideki en iyi olabilirler;

Tüm kategori için jenerik haline gelebilirler ki bu konumlandırmanın en üst düzeyi.

Şimdi de küresel siteler mi?

Bundan yalnızca 10 yıl önce, birçok firmanın satışlarının yüzde 90’lardan fazlası lokal satışlardan oluşmaktaydı. Ardından, dünya küçücük bir köye dönüştü ve tüm firmalar kendilerini tüm dünyanın içerisinde oluğu dev, küresel bir pazarın içerisinde buldular. Tabii, bu dev, küresel pazar, yüksek sayıda müşteri anlamına gelirken, aynı zamanda, bir o kadar da tedarikçi anlamına geldi.

Bu yetmezmiş gibi, bir de, e-ticaret gibi, hiç anlamadığımız birçok kavram, geldi bu küresel pazarın üzerine oturdu. Hepimiz, böyle bir şeye kayıtsız kalamadık, oturduk kendi sitelerimizi yaptık. Artık tüm müşteriler, bu devasa pazarın her yerinden, firmamızı tanıyabilir ve bize siparişler yağdırabilirdi.

Ama; yine olmadı. Bu sefer de, bu küresel pazara uygun küresel siteler diye bir şey çıktı.

Peki, niye, bir de firmamız için küresel siteye ihtiyacımız var?

Çünkü, araştırmalar gösteriyor ki, internet kullanıcıları, kendi anadillerindeki siteleri, işlemlerini gerçekleştirmek için tercih ediyor. Düşünsenize, hiç Fransız E-Bay’den alışveriş yaptınız mı?

İşte, lokal içerikle kazanabilecekleriniz:

Lokal içerikli bir site, satış araçları içerisindeki en ucuz ve en etkin olandır. Ticaret; insanlarla, e-ticaret ise içerikle satar. İçeriği doğru düzenlenmiş, bilgi verici bir site, satış araçlarınızdan çoğundan daha etkindir. Üstelik ne uyur, ne tatil yapar. Küresel pazardaki herkese, 7 gün 24 saat, kendi dillerlinde sizi anlatmayı sürdürür.

Lokal içerikli bir site, satış elemanları maliyetini düşürecektir. Birçok farklı pazarda iş yapıyorsanız, birçok farklı dil ile uğraşmanız gerekir. Yani, ürün ve hizmetinizi anlatmak istediğiniz her kişi için, o dili bilen bir satış elemanı istihdam etmeniz gerekir. Üstelik, müşterilerin çoğu, sadece aradıkları ürün veya hizmetin sizde var olup olmadığını anlamak için size başvuracaklardır. Halbuki, lokal içerik ve lokal dilde hazırlanmış bir site, sizi, bu kişilere ayrı bir satış elemanı ayırma maliyetinden kurtaracaktır.

Lokal içerikli global bir site, size lokal varlık imkanı sağlayacaktır. Birçok arama motoru, lokal dil içerikli sitelere önemli bir öncelik vermektedir. Google.co.jp’de arama yapan Japon potensiyel müşterinizin, Japonca içeriği olmayan sitenizden sizi bulma olasılığı sıfırdır. İngilizce arama yaptığında ise, büyük bir ihtimalle ilk 100.000 sitenin içerisinde olacaksınız. Halbuki, sitenizi Japonca yayınlamak, sizi Japon arama motorlarında çok önemli bir yerde çıkartacaktır. Lokal “marka farkındalığı” yaratmak için daha ucuz bir yöntem ne olabilir?

Dikkat edin, birçok uluslararası markanın artık Türkçe sitesi var.

Küresel içerikli site, yeni iş imkanlarının oluşmasında bir anahtardır. Bunu anlayanlar ve kullananlar gelişecek, diğerleri ise yok olacaklardır.

Pazarlama Canavarı

Pazarlamacılar olarak yeni bir dünya yarattık. Tüketicilere her şeyi sunduk, hatta istemediklerini bile…
Artık ne kadar uğraşsak, ne kadar para harcasak da tüketicilere ulaşamıyoruz. Bütün problemleri çözüldü ve bizi dinleyecek hiç zamanları yok.
Ben, bu yarattığımız zamanı PAZARLAMA CANAVARI olarak adlandırdım.
PAZARLAMA CANAVARI, yeni pazarlama üzerine bir blog…