Abonelik Ekonomisi

Çok uzun zamandır, pazarlama ve pazarlamacılar insanın en temel dürtüsünü temel alarak sistemler geliştirdiler; sahip olmak. Fakat yeni dünyada belki de insan ile ilgili en temel değişim tam da burada yaşandı; yeni dünyadaki tüketici sahip olmak yerine kullanmayı tercih ediyor!

Bu temel model, çok hızlı bir şekilde tüm dünyada benimsendi; yeni müşteriler arabaya sahip olmak yerine, arabayı sürüp istediği yere gitmek, bir müzik albümünü almak yerine istediği zaman albümün içindeki parçayı dinlemek, yazlık almak yerine istediği bir tatil belgesinde bir başka kişinin evini bir süreliğine kullanmak istiyor[1]. Günümüzün tüketicileri bakımın güçlükleri yerine erişimin avantajlarını tercih ediyorlar. Üstelik abonelik ekonomisinde sınır yok;  konaklama (AirBnB), ulaşım (Uber), araç kiralama (Yoyo), giyim (Stitch Fix), abiye giyim (Rent the Runway), tıraş bıçakları (Dollar Shave Club), makyaj ürünleri (Birchbox), yemek (Blue Apron), sesli kitap (Audible), televizyon (Vestel)*, servis taşımacılığı (Volt Lines), kullanım alanı (Kollektif House), teknoloji ürünleri (Grover), film (Turkcell TV+), Bulut depolama (Dropbox)… Tüm bunlar abonelik ekonomisini iş modellerine uygulamış ve başarılı olan şirketlerden bazıları. Kısaca, dünya ürünlerden hizmetlere geçiyor.

İşte bu yüzden birçok işletme köklü bir değişim geçirerek ürün şirketi olmak yerine bir hizmet şirketi olmak yolunda önemli adımlar atmaya başladı. Aslında abonelik ekonomisinin iş modeli çok basit, odak noktası, bireysel işlemleri yerine getirmenin, müşterilerin aylık olarak abone olduğu sürekli hizmet sunumuna geçtiği bir hizmet modelidir[2].Yani aslında paylaşım ekonomisine adını veren paylaşım servisi kaynakların kişilerle paylaşılması, sistemin ve kişilerin ise bu yapıdan kazanç elde etmesini sağlayan bir kazan-kazan ilişkisi çıkarıyor[3].

Abonelik e-ticaret pazarı, son beş yılda  % 100’den fazla büyüdü. Kategorideki en büyük perakendeci, 2016 yılında 2,6 milyar doların üzerinde satış yaptı[4]. Abonelik şirketleri S&P 500’lerden dokuz kat daha hızlı büyüyorlar2. McKinsey 2018 yılı raporuna göre Amerika nüfusunun yüzde 49’unun en az bir aboneliği var (internet, su, elektrik vs. hariç)[5].

Şimdi bu aşamada kendimize sormamız gereken önemli bir soru var, abonelik akademisine uygun bir ürünümüz var mı? Bu ürünü bir hizmete nasıl çevirebiliriz? Yazının ikinci paragrafında, dünyada ve Türkiye’de uygulanan birçok farklı abonelik ekonomisi örneğini sizle paylaştım. Lütfen bu örnekleri inceleyin, eminim size ilhan verecek bir tanesi ile karşılaşacaksınız.


* Vestel, iki yılda bir yenilenen kiralama üzerine kurulu V Hepyeni televizyon abonelik sistemini yürürlükten kaldırdığını açıklamıştır.

[1] https://www.girisken.company/post/abonelik-ekonomisi

[2] Tzuo, T. ve Weisert, G. (2019). Abonelik, Salon Yayınları, İstanbul

[3] Dalcı, M. (2018). Paylaşım Ekonomisi: Zorlu Koşullar İçin Akıllı Yöntemler,  https://medium.com/@mustafadalci/payla%C5%9F%C4%B1m-ve-kira-ekonomisi-zorlu-ko%C5%9Fullar-i%CC%87%C3%A7in-ak%C4%B1ll%C4%B1-y%C3%B6ntemler-a5837a910c10

[4] Tutan, B. (2019). Abonelik Ekonomisi : Markalar ve İştirakler İçin Kazan-Kazan, https://blog.zebrapos.com/abonelik-ekonomisi-markalar-ve-istirakler-icin-kazan-kazan/

[5] Aba, A. (2020). Abonelik kapitalizmi: Yeni tüketim modeline nasıl alıştırılıyoruz?, https://www.birgun.net/haber/abonelik-kapitalizmi-yeni-tuketim-modeline-nasil-alistiriliyoruz-298271

Bir cevap yazın