Mega Pazarlama (Mega Marketing)

Pazarlama müşterilerin gereksinimlerini ve beklentilerini anlama ve bu çerçevede hizmetlerin nasıl tasarlanıp sunulabileceğini planlama işlemidir. Pazarlama karması ise, seçilen hedef pazardaki tüketicilerin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda müşteri tatminini sağlamak amacıyla işletmenin kontrolünde olan bileşenlerden oluşan karmadır.

Pazarlama karmasının ilk olarak Neil Borden tarafından ortaya atıldığı ve söz konusu karmanın 12 bileşeninin (ürün planlama, ücretlendirme, markalandırma, dağıtım kanalı, kişisel satış, reklâm, tanıtımlar, paketleme, gösteri, hizmet verme, insan gücü ve analiz) olduğu ifade edilmektedir. Zamanla, pazarlama karmasının bu kadar karmaşık olması ve pazarlamaya etki eden faktörlerin sayısının azaltılması çabaları sonucunda bu gün kullandığımız 4P; ürün (product), fiyat (price), tutundurma (promotion) ve dağıtım (place) genel kabul görmeye başlamıştır.

Zamanla, genel kabul gören pazarlama karması elemanlarının yetersiz olduğu düşünülmüş ve Philip Kotler tarafından pazarlama karması daha geniş ele alınmıştır. Böylece 4P olan pazarlama karması elemanları gereksinime göre “6P” ye çıkıp; ürün, fiyat, tutundurma, dağıtım, politika (political power), kamuoyu (Public Opinion) olmuştur. İşte bu 6 elemandan oluşan yeni pazarlama karmasına “Mega Pazarlama” adı verilmektedir.

Mega pazarlama, sadece klasik pazarlama karması ile ilgilenmenin yeterli olmayacağını, aynı zamanda ürün ve hizmetlerin pazardaki başarılarını etkileyen iki unsuru da pazarlamacıların yönetmesi gerektiğini belirtir; politika ve kamuoyu.

Politika; şirketin bu gününü ve geleceğini etkileyebilecek, şirketin lehine olan kararların (yasa, yönetmelik, tüzük…) kabul edilmesi, aleyhine olacak olan kararların kabul edilmesini engellemektir. Bunu bir örnek ile açıklamak daha doğru olabilir; bir fabrika baca filtresi üreticisi, normalde daha az emisyon salınımı yapacak olan filtrelerini satın alacak fabrika bulmakta zorlanabilir, ama faaliyet gösterdiği ülkede karbon salınımlarına sınırlama getiren bir yasa çıktığında, baca filtrelerini satmakta hiç zorlanmaz. Dolayısıyla, pazarlamacılar politikayı kontrol etmek zorundadır. Bu amaçla sadece kurumsal çabalar değil, birden çok kurumun bir araya gelerek bir güç oluşturduğu birlikler, dernekler… gibi oluşumlar da kullanılabilir.

Kamuoyu ise en geniş anlamıyla işletmelerin tüketicilere ve kamuoyuna gerek sektörlerini, gerekse kendilerini tanıtmak amacı ile yaptıkları çalışmalardır. Kamuoyu, belirli ürünler ve hizmetler konusunda dalgalanır talepler oluşturur. Kamuoyunu kontrol etmek, aslında talep miktarını kontrol etmektir. Örneğin kamuoyu eğer zeytinyağı kullanmanın sağlıklı olacağı konusunda ikna edilebilirse, zeytinyağı talebi ve tüketimi artacaktır. Ya da katı yemeklik yağ kullanımının kalp hastalıklarına sebep olabileceği konusunda kamuoyunda oluşan bir görüş, katı yağ tüketiminde önemli miktarlarda azalmaya sebep olacaktır.

Kısaca, sadece ürün, fiyat, tutundurma ve dağıtım ile ilgileniyor olmak ne yazık ki bu günün pazarlamasında yeterli olmuyor!

Bir cevap yazın