“Bir Tutundurma Faaliyeti Olarak Türkiye’deki Beş Yıldızlı Termal Otellerde E-Ticaret” başlıklı bilimsel makalemiz yayınlandı.

termalSüleyman Tunç ile hazırladığımız “Bir Tutundurma Faaliyeti Olarak Türkiye’deki Beş Yıldızlı Termal Otellerde E-Ticaret” başlıklı bilimsel makalemiz Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisinde (Asos Journal)  yayınlandı.

Makalenin tam metnine buradan veya derginin web sitesinden ulaşabilirsiniz.

Makalenin özeti aşağıdadır: Okumaya devam et

Nissan: Parking in not an art

Nissan: Parking in not an art – Park etmek sanat değildir.

Araç park kamerası, tampon boyasının tamponda kalmasını sağlar.nissan

Ajans: TBWA\G1, Fransa
Avrupa Kreatif Yönetmen: Eric Pierre
Kreatif Yönetmen: Jocelyn Berthat
Sanat Yönetmeni: Joy Robin

Dünyanın En İyi Üniversiteleri ve Türkiye

theTimes Higher Education, 2017 yılı için dünyanın en iyi üniversitelerini açıkladı. İlk on şu şekilde gerçekleşti;

1- University of Oxford (Birleşik Krallık)

2- California Institute of Technology (ABD)

3- Stanford University (ABD)

4- University of Cambridge (Birleşik Krallık)

5- Massachusetts Institute of Technology (ABD)

6- Harvard University (ABD)

7- Princeton University (ABD)

8- Imperial College London (Birleşik Krallık)

9- ETH Zurich – Swiss Federal Institute of Technology Zurich (İsviçre)

10- University of California, Berkeley (ABD)

Aynı çalışmaya göre ilk 400 üniversite içerisinde sadece 3 Türk üniversitesi yer aldı, bunlar;

  • 251-300 sıralama içerisinde Koç Üniversitesi,
  • 301-350 sıralama içerisinde Sabancı Üniversitesi,
  • 351-400 sıralama içerisinde Bilkent Üniversitesi.

Çalışmaya göre Dünyanın en iyi ilk 1000 üniversitesi içerisinde yer almayı başaran Türk üniversite sayısı ise sadece 18 tane.

  • 401-500 sıralama içerisinde Atılım Üniversitesi,
  • 401-500 sıralama içerisinde Boğaziçi Atılım Üniversitesi,
  • 501-600 sıralama içerisinde İstanbul Teknik Atılım Üniversitesi,
  • 601-800 sıralama içerisinde Doğu Akdeniz Üniversitesi,
  • 601-800 sıralama içerisinde Hacettepe Üniversitesi,
  • 601-800 sıralama içerisinde İstanbul Üniversitesi,
  • 601-800 sıralama içerisinde İzmir Teknoloji Enstitüsü,
  • 601-800 sıralama içerisinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi,
  • 601-800 sıralama içerisinde TOBB Üniversitesi,
  • 801+  sıralama içerisinde Anadolu Üniversitesi,
  • 801+ sıralama içerisinde Ankara Üniversitesi,
  • 801+ sıralama içerisinde Erciyes Üniversitesi,
  • 801+ sıralama içerisinde Gazi Üniversitesi,
  • 801+ sıralama içerisinde Marmara Üniversitesi,
  • 801+     Yıldız Teknik Üniversitesi.

Gerçekten yüksek öğretimde çok yolumuz var.

WhatsApp Uygulamasını Pazarlama Aracı Olarak Kullanmak

whatsapp-logo2016 yılında pazarlamada yaşanacak değişimleri paylaşırken “tüketicileştirme” yani bireysel teknoloji ürünlerinin çalışanlarca kurumlar içerisinde de kullanılmaya başlanması ve kurumların vazgeçilmezi haline gelmesi konusunu tüm mecralarda tartışmıştım. Akıllı telefonlar ve tabletlerin kullanımının yaygınlaşması hatta vazgeçilmez olması ile Skype ve WhatsApp gibi yazılımların kurumlardaki teknolojik değişimin en büyük etkenleri olacağını öngörmüş ve tüketicileştirmenin pazarlamayı özellikle de mecraları değiştireceğini söylemiştim. Bu yazımda da tüketicileştirmenin pazarlamaya uyarlanmasına bir örnek oluşturabilecek, tamamen ücretsiz ve etkin bir uygulamayı bu bakış açısı ile inceleyeceğiz;  WhatsApp uygulamasının bir pazarlama aracı olarak kullanılmasını…

Facebook’un 19 milyar dolara satın almasının ardından daha da büyüyen WhatsApp, dünyanın en popüler mesajlaşma servisi haline geldi. Dünya genelinde 800 milyondan fazla aktif kullanıcıya sahip WhatsApp uygulaması Android’de bu zamana kadar en çok indirilen 5’inci uygulama olma unvanına sahip. WhatsApp’ta günde 30 milyar mesaj gönderiliyor ve alınıyor. Günlük gönderilen sesli not sayısı ise 200 milyonu buluyor. Uygulamayı indiren ve yeni kayıt olanların sayısı ise günde 1 milyon. Birçok ülkede kullanıcılar haftada ortalama 195 dakikayı uygulamada geçiriyor. Üstelik uygulamanın diğer kanallara göre önemli avantajları var; Okumaya devam et

“Hızlı Moda Tüketicilerinin Mağaza Atmosferine Verdikleri Önemin Ölçülmesi İçin Bir Ölçek Geliştirme Çalışması: Avrasya Mağaza Atmosfer Ölçeği” başlıklı makalem yayınlandı

“Hızlı Moda Tüketicilerinin Mağaza Atmosferine Verdikleri Önemin Ölçülmesi İçin Bir Ölçek Geliştirme Çalışması: Avrasya Mağaza Atmosfer Ölçeği” isimli akademik çalışmam Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi’nde (ASOS Journal) yayınlandı.

Makalenin tam metnine derginin web sitesinden veya buradan ulaşabilirsiniz.

Makalenin özeti aşağıdadır;

Günümüzde sosyal hayatta yaşanan gelişmeler ve artan rekabet pazarlama alanında da önemli değişikliklere sebep olmuş, özellikle postmodern pazarlama anlayışı ile hizmet kalitesine verilen önem artmıştır. Hızlı moda sektöründe perakende mağaza sayısının artması ve yabancı sermayeli firmaların Türkiye perakende pazarına yoğun girişleri nedeniyle tüketicilerin seçenek sayıları ve beraberinde hizmet beklentileri de artmıştır. Hızlı moda tüketicileri istedikleri ürünün fiyat ve kalite açısından muadilini kolaylıkla birçok mağazada bulabildikleri için satın alma kararlarını etkileyen etkenler de değişmiştir. Eskiden en uygun ürünü en uygun fiyata bulan tüketici ürünü satın alma kararını kolaylıkla verirken artık hizmet kalitesi de satın alma kararını belirleyici bir etken konumuna gelmiştir. Bu aşamada da hizmet kalitesinin bir fonksiyonu olarak mağaza atmosferi ve mağaza atmosferinin etkileri önem kazanmıştır. Bu çalışmada, mağaza atmosferini oluşturan faktörler incelenmiş, bu faktörleri oluşturan değişkenler yeniden oluşturularak ‘Avrasya Mağaza Atmosfer Ölçeği’ adı verilen yeni bir ölçek geliştirilmiştir. Toplamda 1011 kişinin katılımıyla yapılan araştırma sonucunda geliştirilen ölçeğin Cronbach’ın Alfa güvenilirlik katsayısının 0,96 ve Kaiser-MeyerOlkin (KMO) test sonucunun 0,95 olduğu belirlenmiştir.

Mutlu Bayramlar

Sevdiklerinizle, huzur dolu, sağlıklı bayramlar dilerim.

Zeki Yüksekbilgili

iyi-bayramlar-498x295

Büyük Veri

Gerçekten inanılmaz bir dünyada yaşıyoruz. Bu gün, her 24 saatte 2.5 kentilyon (25000000000000000000 – 2,5 ve 18 tane sıfır) byte veri üretilyoruz. Veri üretme konusunda o kadar ileri gittik ki; Dünya’da üretilen toplam verinin %90’ı son 2 yılda üretildi. Bu veri sosyal medya paylaşımları, arama motoru verileri, elektronik postalar, bloglar, fotoğraflar, videolar, GSM operatörlerinden elde edilen arama kayıtları gibi birçok farklı kaynaktan elde ediliyor. İşte elde edilen tüm bu verilerin anlamlı ve işlenebilir olarak dönüştürülmüş biçimi ‘büyük veri’ olarak adlandırılıyor.

Bu hızda veri üretilmesi durumunda, 2020 yılında Dünya’da kaydedilen verinin 35 Zettabyte (1 Zettabyte = 1.099.511.627.776 Gigabyte) gibi devasa bir boyuta ulaşacağı tahmin ediliyor. Tam da bu noktada önemli iki problem ile karşı karşıyayız; bu veriyi saklamak (Twitter her gün 7 terrabyte, Facebook 10 terrabyte veri saklıyor) ve bu veriyi hızla analiz etmek ve sonuç çıkartmak… Okumaya devam et

Hap Gibi Sosyal Medya İçin Önemli Rakamlar

ggggYıllardır pazarlama konusunda eğitimler vermekteyim, fakat son dönemde bu eğitimler ile ilgili eğitim verdiğim kitlede önemli değişiklikler meydana geldi. Artık pazarlama eğitimlerini sadece büyük işletmelerin yöneticileri almıyor, küçük ve orta büyüklükteki birçok işletme için de pazarlama artık çok değerli hale geldi. Dolayısıyla bu işletmelerin sahipleri ve yöneticileri pazarlama eğitimlerine ciddi anlamda katılmaya başladılar. Bu eğitimler sırasında özellikle KOBİ’lerin, sayısal devrimi anlamak ve yorumlamakta güçlükler yaşadığını anladım. KOBİ yöneticileri sayısal pazarlamanın bir şeyler ifade ettiğini anlamış durumdalar ama hala geleneksel pazarlama kanallarından da uzaklaşmak istemiyorlar, bu da özellikle sosyal medya ve pazarlama ilişkisini kurgulamalarında problemler yaratıyor.

Tam da bu noktada, özellikle Türkiye’de sayısal devrim sonrası pazarlama yapmak isteyen herkes için tamamen durum tespiti amaçlı bir makale hazırlamaya karar verdim. Tüm resmi merak edenlere sadece 5 dakikada gösterebilecek, farklı kaynaklardan verileri bir araya getirerek hazırladığım, hap gibi bir makale… Eminim işinize yarayacaktır. Okumaya devam et

Satış ve Pazarlama Arasındaki Farklar Nelerdir?

“Satış ve Pazarlama Arasındaki Farklar Nelerdir?” konulu video. Bu video İstanbul Bilgi Üniversitesi Yönetici Geliştirme Merkezi bünyesinde gerçekleştirilen bir proje için hazırlanmıştır.

Pazarlama Rekabet Analizinde Nasıl Hareket Etmek Gerekir?

“Pazarlama Rekabet Analizinde Nasıl Hareket Etmek Gerekir?” konulu video. Bu video İstanbul Bilgi Üniversitesi Yönetici Geliştirme Merkezi bünyesinde gerçekleştirilen bir proje için hazırlanmıştır.

Seçim Pardoksu

Yıllardır satış eğitimlerinde binlerce satış profesyoneli ile bir araya gelme şansım oldu. Bu eğitimler sırasında özellikle tecrübeli satış profesyonellerinin hep aynı mantıkla hareket ettiklerini gözlemledim; “Müşteriye çok seçenek sun, zira çok seçenek müşteriyi mutlu eder”. Evet, hepimiz çok seçenek arasından seçim yapmayı seviyoruz, evet, seçeneklerin çok olmasını istiyoruz, ama aynı derecede çok olan seçenekler ne yazık ki satışa gerçekten zarar veriyor. Konuyu Barry Schwartz “The Paradox of Choice (Seçim Paradoksu)” kitabında çok geniş bir şekilde işlemiş ama özetlemek gerekirse seçeneSeçim Pardoksuklerin fazla olması 4 farklı şekilde zarar veriyor;
1- Seçim yapmak gittikçe zorlaşıyor,
2- Seçim yaptığımız durumlarda aldığımız haz azalıyor,
3- Fırsat maliyeti,
4- Beklentilerin yükselmesi.

Seçim yapmak gittikçe zorlaşıyor.
“Müşteriye sunum yaparken ideal alternatif sayısı kaç olmalı?”, her satıcının sunum öncesi muhakkak kendisine sorması gereken harika bir sorudur. Sheena Iyengar tarafından ABD’de yapılan bir deney aslına sorunun cevabını bulmamıza yardımcı olabilir;
Deney için çok fazla çeşit ürünün bulunduğu bir süpermarket seçiliyor. Süpermarketin girişine bir tadım standı koyuluyor. Deneyin ilk parçasında, standa 24 farklı çeşit reçel koyuluyor. Müşteriler istedikleri kadar ürünü tadabiliyorlar. Sonuç; mağazaya girenlerin %60’ı 24 farklı çeşit olan standa uğruyorlar. Deneyin ikini kısmında, aynı stanttaki reçel sayısı 6’ya indiriliyor. Bu durumda ise, mağazaya girenlerin %40’ı standa uğruyor. Ama 24 farklı çeşit olan reçel standından, standa uğrayanların sadece % 3’ü satın alma yapıyor. 6 farklı çeşit olan reçel standından satın alma yapanların oranı ise % 30. Yani daha çok seçenek, karar vermeyi güçleştiriyor ve akabinde tüketici karar vermemeyi seçiyo. Seçeneklerin sınırlı olması satışları arttırıyor. Okumaya devam et

Creme de la Creme’in İngilizce versiyonu Amazon’da

KAPAK-CREME-DELACREME_smallDr.Zeki Yüksekbilgili‘nin Lüks Satışı anlattığı CREME DE LA CREME’in İngilizce versiyonu (Creme de la Creme – Selling Luxury) tamamlandı. İngilizce versiyonu e-kitap olarak dünyanın en büyük dağıtıcısı Amazon üzerinden alınabilir.

Amazon bağlantısı için burayı tıklayın.

Creme de la Creme, Türkçe, İngilizce ve Rusça olmak üzere 3 dilde basılmıştır.

2016 Yılı Pazarlama Trendleri

Koca bir yılı yeniden geride bıraktık. 2015 yılı birçok açıdan hem Dünya hem de Türkiye için farklı bir yıl oldu. Gelenek olduğu üzere, bu sene de her sene yaptığım gibi yılın son ayında bir sonraki yıla damgasını vuracak olan pazarlama trendlerini bir araya getirdim. 2016 yılı ile ilgili pazarlama planlarınızı yaparken, yeni yılda gerçekleştireceğiniz pazarlama stratejilerinizi belirlerken bu trendleri göz önüne almanızda büyük fayda olacaktır.

1- İlişki pazarlaması daha da değerlenecek
Tüm pazarlamacılar artık müşterileri hakkında çok geniş bir bilgi setine sahip, dolayısıyla tarihte hiç olmadıkları kadar çok müşterilerini tanıyorlar. Müşterilerin bu kadar iyi tanınması ile kişiselleştirilmiş pazarlama uygulamaları daha da artacak, müşterileri daha uzun süre markaya bağlı tutacak ama gerçekten müşteri gözünde değerli uygulamaların sayısı 2016 yılında artacak. Kitlesel pazarlamanın belki de en hızlı düşüşünü 2016 yılında beraberce deneyimleyeceğiz.

2- Geçici pazarlama (ephemeral marketing) yaygınlaşacak
Geçici pazarlama (ephemeral marketing) saniyeler içerisinde oluşturulan ve yine saniyeler içerisinde yok olan pazarlama aktiviteleri anlamına geliyor. Yeni dünya düzeninde, herşeyin çok hızlı değiştiği bir dünyada son kullanma tarihi olmayan bir pazarlama aktivitesi olamaz. İşte geçici pazarlamanın mantığı da tam olarak bu mantık üzerine kurulmuş durumda. Artık uzun vadeli, izler bırakan pazarlama aktiviteleri değil, çok kısa süreli, anlık ve iz bırakmayan pazarlama aktiviteleri daha da yaygınlaşacak (Bu konuda en yaygın uygulama hala Snapchat).

Okumaya devam et