Pazarlama; kişisel ve örgütsel amaçlara ulaşmayı sağlayacak değişimleri (değiş-tokuşu) gerçekleştirmek üzere; fikirlerin, çözümlerin, malların ve hizmetlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması, dağıtılması ve tutundurulması için yapılan işletme faaliyetleri sistemi olarak tanımlanabilir. Bir başka kaynakta ise pazarlama, fiyat dışındaki faktörler ile nasıl mücadele edileceğinin cevabı olarak tanımlanmıştır.
Üretim olanaklarının artması, tüketicilerdeki değişim ve işletmelerin kuruluş amaçlarının değişmesi, pazarlama anlayışının da sürekli olarak değişmesine sebep olmuştur. 1930 öncesinde tamamen üretime odaklı olan pazarlama, günümüzde tüketicinin istek ve ihtiyaçlarına yönelmiştir.
Pazarlamadaki bu değişim ve gelişme, pazarlamanın odak noktasının ticari işlemlerin yürütülmesi yerine müşteri ilişkilerine doğru kaymasını sağlamıştır. Bu dönem içerisinde işlemler değil ilişkiler önemli hale gelmiştir. Pazarlamadaki bu değişimler, yeni bir çok pazarlama stratejisinin oluşmasına sebebiyet vermektedir. Bunlardan bir tanesi ise Ray Simon tarafından ortaya atılan ve “hassas bir şekilde hedef alınmış muhtemel müşterilere ulaşmak için uygulanan, geleneksel olmayan, çoğu kez cesur, gözü pek, atılgan, ekseriya nükteli, neşeli ve bazen meşru sınırları zorlayan pazarlama stratejileri” olarak tanımlanan hınzır pazarlamadır. Hınzır pazarlama, özellikle son yıllarda birçok farklı ürün ve hizmetin pazarlamasında etkin olarak kullanılmış bir pazarlama stratejisidir.
Hınzır pazarlamaya örnek olabilecek uygulamalardan biri Netscape olarak gösterilebilir. Netscape, internet tarayıcısını piyasaya sürme döneminde pazarın tek hakimi Microsoft ile rekabet etmek zorunda kalmıştır. Microsoft, ücretli Internet Explorer ile pazarın tek hakimi durumundayken, Netscape ismini duyurabilmek ve ürününü tanıtabilmek için bir hınzır pazarlama stratejisi uygulamıştır. Ürününü piyasaya sürer sürmez, Microsoft’u rekabete aykırı olarak monopol oluşturduğuna dair dava etmiştir. Bu davanın açılması ile birlikte, Netscape ismi tüm potansiyel kullanıcılar tarafından duyulmuştur.
Blair Cadısı Projesi (Blair Witch Project) yine harika bir hınzır pazarlama örneğidir. 1994 yılında Maryland ormanında kaybolan üç amatör belgesel sinemacının haberiyle başlayan ve bir sene sonra izleri bulunan bu kayıpların çektikleri video görüntülerinden oluştuğu söylenen film seyirciyi “Acaba bunlar gerçekten oldu mu ?” gibi kuşkulu sorulara sevk etmiş bir yapımdır. Tabi ki, filmin gösterime girmesinden yaklaşık bir yıl sonra, tüm bunların filmin pazarlanması için planlanmış hareketler olduğu ortaya çıkmıştır. Filmin tüm dünya hasılatı da $248,639,099 olarak gerçekleşmiştir, toplam film bütçesinin $500,000 – $750,000 arasında olduğu düşünüldüğünde, filmin ne kadar ciddi bir başarı kazandığı ortaya çıkmaktadır.
Örneklerde de görüldüğü gibi, bu pazarlama stratejisinin iki önemli unsuru farklı olmak ve sürpriz yapmak olarak tanımlanabilir. Hınzır pazarlamada aslında amaç “vaaay!” dedirtmektir.