1989’da bildiğimiz hali ile internetin doğuşundan bu yana köprünün altından çok sular aktı. Dijital pazarlama doğdu, büyüdü, gelişti. Birçok yeni araç ve medya pazarlama profesyonellerinin kullanımına sunuldu. Bu aşamada, başından beri değerli olan e-posta ile pazarlama önce çok yoğun kullanıldı, sonra etkisi azaldı, sonra tekrar gündeme geldi, şimdilerde ise neredeyse unutuldu. Halbuki doğru kullanıldığında hala en etkili e-pazarlama araçlarından biri e-posta ile pazarlama.
En basit hali ile e-posta ile pazarlama, elektronik postanın; pazarlama mesajlarını belli bir kitleye ulaştırmak için bir çeşit doğrudan pazarlama aracı olarak kullanıldığı pazarlama biçimidir. Firmaların pazarlama çalışmalarında sıkça tercih ettikleri e-mailin birçok avantajı bulunmaktadır :
– Ulaştırılmak istenen mesaj, potansiyel müşteri olabileceği belirlenmiş kitlelere düşük maliyetlerle ulaştırılabilir.
– Posta gibi diğer doğrudan pazarlama araçlarına göre daha ucuzdur.
– Yatırılan paranın geri dönüşü kesin olarak takip edilebilir. Online pazarlama araçları arasında arama motorlarından sonra ikinci sıradadır.
– E-mail anında kullanıcıya ulaşır.
– Takip edilmesi kolaydır. E-mailin kimler tarafından açılarak okunduğu, kimlerin istenen aksiyonu gerçekleştirdiği belirlenebilir. Buradan alınan bilgilerle farklı gruplara, farklı mesajlar gönderilebilir.
– Mesajlar müşteriye direkt olarak ulaştırılır.
– Gönderiler otomatikleştirilerek maliyetsiz tekrar satın almalar sağlanabilir.
– Internet kullanıcıların yarısından fazlası her gün e-maillerini kontrol etmektedir
– Dijital ortamda gerçekleştiği için doğa dostudur. (Green marketing)
– Geri dönüş oranlarına bakıldığında en başarılı online pazarlama ürünüdür.
Daha önceki yazılarımda e-posta kullanımı ile ilgili birçok konuyu yazmış, birçok ipucunu okuyucular ile paylaşmıştım. Bu yazıda hem 2017 yılında e-posta pazarlama trendlerini hem de bu aracı kullanırken dikkat edilmesi gereken konuları sizlerle paylaşacağım.
Öncelikle, pazarlamada hala en büyük sorunun yatırım ger dönüşü olduğunu akıldan çıkartmamak gerekiyor. Yani “pazarlamaya harcanan para, şirketimize nasıl dönüyor?” sorusunun her pazarlama aracı kullanımında muhakkak ortaya koyulması gerekli. SumoMe’nin araştırmasına göre e-posta pazarlama yatırım geri dönüş oranı 44,25. Yani e-posta pazarlaması için harcanan her 1 TL şirkete 44,25 TL olarak geri dönüyor. Yani e-posta ile pazarlama, yüksek dönüşü olan bir yatırım.
İşte tam da bu noktada, e-posta pazarlamayı kullanırken şu konular çok önem kazanıyor;
– E-postaların muhakkak mobil platformlara uyumlu halde hazırlanması gerekiyor. Bu günün dünyası mobil! Artık internet kullanıcıların yarısından fazlası internete mobil kanallardan erişiyorlar . Social Media Today’in yaptığı araştırmaya göre ise, mobil kullanıcıların %83’ü e-postaların her türlü cihazdan açılabilmesinin e-postada en önemli konu olduğunu belirtiyor.
– Kişiselleştirme her zamankinden daha değerli hale geldi. Bu yüzden tüm e-postaların kişiye özel hale getirilmesi gerekiyor. Kişiselleştirme sadece e-postanın başına gönderilen kişinin isminin yazılması değil, kişinin tercih edebileceği ürün ve hizmetleri içeren e-postaların gönderilmesi anlamına geliyor.
– E-posta gönderim sıklığına dikkat edin. Eğer müşterilerinizi sıkarsanız en harika teklifleri içeren e-postalarınızı bile okumayacaklar. Bu yüzden, söyleyecek önemli bir şeyiniz, paylaşmaya değer bir teklifiniz yok ise, sakın e-posta yollamayın.
– İnsancıl olun. İnsanlara karşı gündelik bir dil kullanırsanız daha çok dikkate alınırsınız, okunursunuz. Kimse bir robottan e-posta almak istemez.
– E-posta gönderim listesinden çıkmayı kolaylaştırın. Bu hem bir yasal zorunluluk hem de markanızın nefret edilen bir marka olmasının önüne geçecektir.
– E-posta gönderiminden sonra muhakkak temek metrikleri kontrol edin. Bir e-posta kampanyasında takip etmeniz gereken 4 temel metrik vardır;
• Okunma Oranı (Open Rate): E-postanın kaç kişi tarafından açıldığını gösterir. Bu metriğin alınabilmesi için gönderilen e-posta mesajının HTML olması gerekmektedir.
• Tıklama Oranı (Click -Through Rate -CTR: E-postada bulunan bir resme ya da bir bağlantıya tıklayan kişi sayısını gösterir.
• Üyelikten Ayrılma (Unsubscribers): E-postanızı aldıktan sonra sizden bundan sonra e-posta almak istemediğini söyleyen kişi sayısıdır. Bu oran artıyor ise ya e-posta adres listeniz doğru değildir ya da doğru hedef kitleye uygun doğru içeriği sağlayamıyorsunuz demektir.
• İletilmeyen Mail Sayısı (Bounce E-mails) : İletilemeyen mail sayısını belirtir. Bu sayı ne kadar az ise, o kadar iyi bir gönderim listesine e-posta yapıldığını ifade eder.
– E-posta ile pazarlama yaparken etkileşimin gücünü asla unutmamak gerekiyor. Bu sebeple e-postaları kolayca paylaşılır hale getirmek çok önemli. NonprofitHub’ın yaptığı araştırmaya göre , e-postalarda sosyal paylaşım butonlarının olması, e-posta paylaşımlarını %158 arttırıyor. Yani insanlar genel olarak, gelen kampanya tam olarak onlara hitap etmese dahi, hitap edebileceğini düşündüğü insanlarla paylaşıyorlar.
Kaynaklar:
https://tr.wikipedia.org/wiki/E-mail_pazarlama
https://sumome.com/stories/2017-email-marketing-trends
Deloitte Global Mobil Kullanıcı Anketi
http://www.socialmediatr.com/
http://nonprofithub.org/
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.