2013 yılı istatistiklerine göre her gün 182 milyar e-posta gönderiliyor. Yani her saniyede 35.000 e-posta gönderiliyor. Dünyada 3,9 milyar e-posta hesabı var. Tabi ki e-postaların önemini anlatmak için istatistiklere gerek yok ama bazen gözümüzün önündeki harika pazarlama fırsatlarını görmezden geliyoruz. Bu pazarlama fırsatlarından biri de e-posta ile pazarlama…
Eğer daha önce e-posta ile pazarlama yaptıysanız ve başarısız olduysanız büyük bir ihtimalle bu pazarlama aracını doğru kullanmıyorsunuz demektir. Çünkü 2013 yılında yapılan bir araştırmaya göre yollanan tanıtım e-posta mesajlarının %15-%65 aralığında bir okunma oranı var.
Bu yıl içerisinde, özellikle agresif pazarlama yapan şirketlerin pazarlama profesyonellerine en etkin online pazarlama aracı sorulduğunda, %87 sosyal medya ve %78 e-posta ile pazarlama olarak cevap veriyorlar.
E-posta ile pazarlama yaparken en önemli nokta izinli pazarlama sonucunda elde edilmiş ve bizden gerçekten haber almak isteyen bir kitleye pazarlama yapmak. Bu aşamada temelde yapılan iki büyük hata var;
1- Bir e-posta gönderim firması ile anlaşıp, hiçbir hedef kitle belirlemeden yüzbinlere (hatta bazen milyonlara) e-posta yollamak. Bu yaklaşım kesinlikle işe yaramayacaktır çünkü yollanan e-postalar içerisinde bizim teklifimizle ilgilenmeyen yüzbinler arasında geri dönüş yapan sayısı bir hayli az olacaktır. Bunun için, hedef kitlesi belli olan teklifler düzenleyip, bu hedef kitleye ulaşmaya çalışmak en doğru yaklaşım olacaktır. Ayrıca, yüksek sayıda ve sizinle ilgilenmeyen çoğunluklara e-posta göndermek sadece mesajlarımızın spam olarak işaretlenmesine ve daha da önemlisi kullanıcılar tarafından gereksiz-önemsiz sayılmasına sebep olacaktır.
2- Elimizde bulunan tüm e-posta adreslerine hiçbir özelleştirme yapmadan gönderim yapmak. Bu yaklaşım da işe yaramayacaktır, sizinle temasa geçmiş, sizden bir şeyler satın almış da olsalar, müşterileriniz kendilerine özel tekliflerle ilgilenecektir. Bu yüzden e-posta mesajlarınızı, tekliflerinizi kişiye özel hale getirmeye çalışın. E-posta gönderme programını veya firmasını seçerken özelleştirme imkanı tanıyanları tercih edin.
E-postaların en temel özelliği, kullanıcıların okuma(ma) kararını çok hızlı vermeleridir. Dolayısıyla, e-posta mesajlarının konu kısmı, o mesajın kaderini belirleyen en temel kısım olacaktır. E-posta mesajlarınızı oluştururken, konu kısmının cezbedici, gerçekçi ve bilgi verici olmasına dikkat edin. Tüm kampanyanızın kaderinin yolladığınız e-postaların okunma oranına bağlı olduğunu asla unutmayın.
Bütün kampanyanızı tehlikeye atmamak için muhakkak test edin. Doğru olduğuna inandığınız konu ile 500-1000 kişilik gönderimler yapın. Daha sonra konu kısmını değiştirin ve bir daha farklı 500-1000 kişilik gönderim yapın. Bu iki (gerekiyorsa daha fazla) gönderim sonrasına geri dönüş oranlarını kontrol edin, en uygununu seçin ve gönderimi yapın.
Konu kısmından hemen sonra, asıl mesajınızın selamlama kısmı bir diğer önemli kısımdır. Selamlama kısmının kişiye özel olması (örneğin gönderilen kişinin ismini ve soy ismini içermesi) mesajın okunmaya devam edilmesini sağlayacaktır. İsim ile selamlama yerine, “Merhaba” gibi samimi ifadeler kullanmak bazen çok etkili olabilir.
Kısa e-postaların her zaman uzun olanlara göre okunma oranının yüksek olduğu biliniyor, bu yüzden mesajınızın gövde kısmını çok fazla uzun tutmamak, mesajın okunması için büyük önem taşır. Gövde hem kısa, hem anlaşılır olmasına dikkat edin. Gövde kısmında önemli kısımları kalın ve italik hale getirin.
Mesajınızın imza kısmını doğru kullanarak potansiyel müşterilerinizi sitenize, satış alanınıza, bloğunuza, facebook yada twitter hesabınıza çekebilirsiniz. Bunların hepsinin imzanızın altında bulunmasına dikkat edin. Eğer aktif bir sosyal medya yönetiminiz yok ise, sosyal medya bağlantılarınızı imzanızdan çıkartın.
Son olarak, araştırmalar, kullanıcıların %44’ünün e-posta mesajlarını akıllı telefonlardan okuduklarını gösteriyor. Bu yüzden e-posta mesajlarınızın akıllı telefonlarda da görüntülenebilir nitelikte olduğundan muhakkak emin olun.
Tüm bunları uyguladıktan sonra, başarılı olup olmadığınızı ölçebilmek için bazı göstergelere ihtiyaç duyabilirsiniz. Pazarlama profesyonellerinin e-posta kampanyalarının başarılarını ölçmek için e-posta ile gönderilen bağlantıya tıklanma oranını, e-posta sayesinde ortaya çıkan satış fırsat sayısını, gerçekleşen satış miktarını, gönderilen e-postayı açan kullanıcı sayısını veya gönderim sonrası bir daha mesaj almak istemediğini belirten kullanıcı sayısını baz alıyorlar.
E-posta mesajlarının %42’si hiç okunmadan siliniyor. Sizin pazarlama amaçlı e-postalarınız bu %42’nin içinde mi?