Yeni Pazarlama

Tüketiciler, yani bizler sürekli olarak değişiyoruz, gelişiyoruz. Bu değişime trendler, teknoloji, bakış açıları, deneyimler, eğitim, bilinç, politika, çevre, iletişim, etkileşim, rekabet ve daha binlerce fonksiyon sebep oluyor. Tüketiciler değiştikçe, tüketicileri etkilemek için çabalayan pazarlama da sürekli değişiyor, gelişiyor, yenileniyor.

Pazarlamanın bu gününde, tüketicilerin değişimlerinin sonucu ortaya çıkan sorunlar, tüm pazarlamanın yeniden ele alınmasını gerektiriyor. Bu sorunlar büyük.

Tüketicilerin hemen hemen her probleminin çözülmüş olması:

Pazarlmanın ana konusu, yıllardır tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzerine kurulmuştur. Bu ihtiyacı anlayan, buna uygun mal ve hizmet geliştiren firmalar başarılı olmuşlardır. Sorun şu ki, artık tüketicilerin satın alma davranışlarını etkileyenler ihtiyaçlar değil istekler!. Hemen hemen her tüketicinin basit ihtiyaçları karşılandı; hepimizin giyinme ihtiyacını karşılayacak kadar kıyafeti, mobil iletişim ihtiyacını karşılayacak -hatta sadece bununla yetinmeyip fotoğraf çeken, e-posta gönderen, internete bağlanan- en az bir tane cep telefonu var. Artık sorunlarımız bu kadar basit değil. Çok daha karmaşık ve çözülmesi de bir o kadar zor.

Artık ürün ve hizmetleri umursamayan tüketicilere ulaşmak:

Sununlan ürünlerin, bunların alternatiflerinin çok olması, bu ürünlerin tanıtımıyla ilgili inanılmaz bir bolluk hatta kirlilk yarattı. Bu çokluk içerisinde, firmaların sundukları ürün ve hizmetleri tanıtabilmek amacıyla kullandıkları mecralar, tüketiciler tarafından umursanmaz hale geldi. Pazarlamanın en büyük silahlarından biri olan kitle iletişim araçları, umarsanmamaya başlandı. Hemen hemen hepimiz TV’de binlerce dolar harcanarak yayınlanan reklamları seyretmiyoruz, gazetelerdeki ve dergideki ilanların olduğu saygfaları bir çırpıda geçiyoruz, her gün geçtiğimiz yol üzerinde bulunan billboradlarda bulunan afişlerin ne olduğuna dahi bakmıyoruz. Kitle iletişim araçları ile ulaşılamayan tüketicilere, pazarlamacılar alternative olarak izinli medyayı denediler, ama yine başarılı olamadılar. Hepimiz her gün binlerce teklif içeren e-postalar alıyoruz ama daha okumadan siliyoruz. Cep telefonumuza SMS yoluyla gelen teklifler bizi hiç ilgilendirmiyor, harekete geçirmiyor.

Memnun kalsa dahi ürün ve hizmetler hakkında konuşmayan tüketiciler.

Bir ürün veya hizmetin tanıtımda en etkin yöntem, tanıdığımız, bildiğimiz, inandığımız veya güvendiğimiz kişilerin kullandıkları ürün hakkındaki deneyimleridir. Aktarılan bu deneyimler, satın alma kararlarını etkiler. Bu mekanizmanın işleyebilmesi için ise, ürün veya hizmet ile ilgili deneyimlerin paylaşılması gerekir. Sorun şu ki, artık sunumlardan çok memnun olan müşteriler dahi bu deneyimlerini çevreleriyle paylaşmıyorlar. Dolayısıyla, müşterilerini memnun edebilmek adına sistemler kuran, para ve zaman harcayan firmalar, başarılı olsalar dahi bu başarılarını yayamıyorlar.

İşte tüm bu sorunlar, pazarlamacıları yeni trendler, yeni stratejiler geliştirmeye itiyor. Bu sorunların çözümü amacıyla geliştirlen yenilikler, yoğun teknoloji ve internet kullanımı ile desteklendiğinde, artık tüm dünyada kullanılmakta olan bir süreç ortaya çıkıyor; Yeni Pazarlama (Pazarlama 2.0)…

Pazarlama 2.0 ve Yeni Pazarlama Karmasında Dağıtım

Internet yayılıyor ve gittikçe daha açık, global bir Dünya’yı önümüze seriyor. Internetin yaygınlaşması, beraberinde birçok da değişikliği beraberinde getiriyor. Bu değişiklikler içerisinde en etkili olanlarından biri de, internetin pazarlamaya yaptıkları.

Bir müşteri, artık internet sayesinde herhangi bir ürünün fiyatını rahatlıkla internetten bulabiliyor. Bu da, özellikle çevrimdışı çalışan işletmeleri gerçekten korkutuyor, yapması gereken tek şey, ürünün adını basitçe arama motorlarından birine yazmak, karşısına çıkan sonuçlara göre ürünün fiyatını öğrenmek. Böylece çevrimdışı satıcının mağaza yatırımları, reklam harcamaları, lojistik için kurduğu altyapı, hatta belki de o ürünü daha ucuza satmak için kurban ettiği kar bir anda çöp oluyor. Bunlar yetmezmiş gibi, arama motorlarının dışında, ürünün çeşitli çevrimiçi dükkanlardaki fiyatlarını müşteriye saniyeler içerisinde karşılaştıran portalların sayısı da her geçen gün artıyor.

Sorun bu kadar da değil, geleneksel alışveriş daha da büyük risk altında; müşterinin artık ürün ya da hizmetin sunulduğu yere gitmesi de gerekmiyor, internet sayesinde oturduğu yerden siparişini verip, geleneksel alışverişin tüm olumsuzluklarını (zaman kaybı, trafik, park yeri sorunu, kuyruklar, arama zahmeti) bir anda ortadan kaldırması mümkün.

Çevrimiçi satışın, çevrimdışı satışa göre inanılmaz bir avantajı var; maliyetler. Çevrimiçi mağazaların süslü mağaza dekorlarına, en iyi yerde olmak için binlerce dolar kira ödemelerine gerek yok. Dolayısıyla maliyetleri çok ama çok düşük ve bu maliyetler ürünlerin satış fiyatlarına yansıyor. Böylece çevrimiçi mağazalar her zaman ürünü daha ucuza satabiliyor.

Klasik pazarlama karması 4P; Ürün, Fiyat, Dağıtım, Promosyon artık o kadar kompleks hale geldi ki, mevcut pazarlamayı ifade etmekten uzaklaştılar. Daha da önemlisi, klasik pazarlama karması, günümüzün müşteri davranışlarına uyumlu olmaktan çok uzak. Bu yüzden, pazarlama karmasının elementlerinden bazılarının yeniden tanımlanmasının zamanı çoktan geldi.

Pazarlama karması içerisinde en hızlı değişime uğrayan DAĞITIM olmuştur. Dağıtım artık fiziksel ve bilgisel çevrelerin bir kombinasyonu haline gelmiştir. Çevrimiçi mağazalar bilgisel çevrelerin, çevrimdışı mağazalara ise fiziksel çevrelerin en net örnekleridirler. Tabii ki, tüm bunların en büyük sebebi, yeni dünya tüketicisinin artık hiçbir şey için zamanı olmamasıdır.

Ayrıca dağıtım, sunucudan alıcıya izlenen yol olmanın çok ötesine geçmiş ve “MEVCUDİYET” haline gelmiştir. Yani artık firmalar dağıtım kanalları ile ilgilenmek yerine, o pazar içerisinde mevcut olmak ile ilgilenmeye başlamışlardır. Her zaman için pazarlamacılar, tüketiciyi ALMAYI DÜŞÜNMEYE BAŞLADIKLARI anda yakalamaya çalışırlar. Bu çok erken safhada yapılabilecek bir ikna, tüketicinin o ürün veya hizmeti alma aşamasında kesinlikle etkili olacaktır. Günümüzde tüketici bir ürünü veya hizmeti almayı düşündüğünde ilk yaptığı şey, internette arama motorlarına girerek ürün veya hizmet hakkında fiyat bilgisi toplamak, diğer kullanıcıların bu ürün veya hizmet hakkındaki fikirlerini incelemek olmaktadır. İşte bu sebeple, daha düşünce aşamasında tüketiciyi etkilemek isteyen üreticinin, internette MEVCUT OLMASI, arama motorlarında ön sıralarda çıkması, ürün veya hizmeti kullananların sebestçe fikirlerini beyan edebildikleri bir ortamı hazırlamış olması gerekmektedir. İnternet kullanımının daha da artmasıyla, mevcut olmak, arama motorlarında aranan ürün ve hizmet grubu için ilk sıralarda çıkmak, ücreti karşılığında öncelikli gösterim ile ilk sıralarda olmak veya ilgili sonuçların reklam kısmında muhakkak yer almak ile eş anlamlı olacaktır.

Artık üreticilerin ve biz pazarlamacıların ellerimizde çok fazla seçenek kalmadı. İlk olarak çok hızlı bir şekilde çevremizde neler olduğunu anlamaya çalışıp, daha da fazla zaman kaybetmeden bir şeylerin değiştiğini zor da olsa kabul etmemiz gerekiyor. Sonra da, pazarlama planlarımızı, bu yeni dünyaya göre yeniden uyarlamamız gerekli.

Pazarlama öldü, yaşasın YENİ PAZARLAMA!