Charvenca


Charvenca ekmek…

Ajans: Saatchi&Saatchi, Karacas, Venezuela
Kreatif Yönetmen: Lenin Pérez, Demian Campos
Sanat Yönetmeni: Demian Campos, Carolina Sequeira

Türk Tipi Y-Kuşağı

Türk Tipi Y-Kuşağı isimli bilimsel araştırmam ESOSDER‘de yayınlandı.
Makalenin özetine buradan, tamamına aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
ESOSDER(Bahar2013-Cilt12Sayi45)

Araştırmanın özeti:

1980 sonrası doğumluları tarif etmek için kullanılan Y kuşağı, 2011 yılı itibari ile çalışanların %32’sinin, yönetici kademesinde ise % 20’sinin Y kuşağı mensubu olması sebebiyle iş yaşamını derinden etkileyecektir. Bu sebepler, Y kuşağının özelliklerinin belirlenmesi ve bu özelliklere göre iş hayatının şekillendirilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa kaynaklı çalışmalar, Y kuşağının temel özelliklerini belirlemiştir. Bu çalışma, Y kuşağına atfedilen özelliklerin Türkiye’deki Y kuşağı için geçerli olup olmadığını araştırmak üzere hazırlanmıştır.”

Bir Şeyler Oluyor

1973’lerde internetin icadından bu yana gerçekten çok şeyler değişti. Artık gittikçe daha fazla iletişim olanaklarını kullanır hale geldik. 2010 yılının sonunda, Dünya’da mobil telefon abone sayısı 5.3 milyara yükseldi, mobil iletişim olanaklarına erişim Dünya nüfusunun %90’ına açık durumda [1]. Aynı dönemde, internet kullanıcılarının sayısı 2 milyar rakamını çoktan aştı. İletişimimiz o kadar hızlı ki, 2010 yılında tüm Dünya’da her saniye 200.000 SMS gönderiliyor [2], kullanımda olan 2.9 milyar e-posta hesabı var, bu hesaplar üzerinden her gün 247 milyar gönderi yapılıyor[3] ve sosyal networklar üzerinde aktif olarak hesabı bulunan kişi sayısı 2.1 milyar kişi[4].

Sürekli veri üretiyoruz ve bu verileri gittikçe daha yüksek hızlarda iletebilecek yeni sistemler geliştiriyoruz. Bu teknolojileri bazen veri tabanı yönetiminde, bazen veri tabanı değişimlerinde, bazen görüntü aktarımlarında hatta bazen oyun sistemlerinde kullanıyoruz. Ürettiğimiz verilere bağlı olarak, yeni donanımlarla daha da etkin veri transfer ve saklama yöntemleri kullanıyoruz. Cep telefonları, bilgisayarlar bunların sadece birkaçı.

Okumaya devam et

Reklam Ama Nasıl Reklam

Reklam, çok uzun bir süredir pazarlamadaki en değerli silahlardan biri. En basit tanımıyla da televizyon, gazete, radyo, billboard, dergi, sinema, internet gibi mecralar aracılığıyla çeşitli mal, ürün ve hizmetlerin hedef kitlelere ve tüketicilere belirli bir ücret karşılığında tanıtılması faaliyetleri olarak açıklanabilir. Pazarlama, en temel fonksiyonlarını yerine getirirken bir taraftan hedef müşterilerine en uygun ürünü bulmaya çalışırken, bir taraftan bu ürünü hedef kitle için en uygun fiyatın ne olacağı sorusuna yanıt arıyor. Bu sırada da bu ürünü en iyi şekilde dağıtacak ve tanıtacak faaliyetleri belirlemeye çalışıyor. İşte bu noktada reklam devreye giriyor…

Şirketler, öncelikle daha çok satmak, ürünleri hakkında imaj oluşturmak, mevcut imajı korumak, yeni bir fonksiyonu tanıtmak veya benzer amaçlarla reklamı kullanıyorlar. Aslında reklamı bu anlamda yüz yüze satış (kişisel satış) dışında kalan tanıtım etkinlikleri olarak adlandırmak belki de en doğru yaklaşım olacaktır.

Okumaya devam et

Tzabar Çiftler İçin Romatik Seyahatler

pazarlamacanavari_tzabar2.gif
pazarlamacanavari_tzabar3.gif

İlişkinizi bir adım geriye götürün – Tzabar Çiftler İçin Romatik Seyahatler

Uzman TV (Satış sonrasında ne tür sorunlar yaşanabilir?)

Satış Eğitimleri

“Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, bir de cehaleti deneyin.”
Peter Drucker

Satıcılık, genel kanının tam aksine, öğrenilen bir olgudur. Gerek tecrübelerimiz, gerek okuduklarımız, gerekse aldığımız eğitimler ile birer satıcı haline geliyoruz. Yani kimse satıcı doğmuyor, hepimiz satıcı olmayı öğreniyoruz. Çünkü satış, mantıksal sırada birbirini takip eden adımlar ve her adım ile ilgili belirli teknikler ve stratejiler içeren bir süreç. Bu süreç içerisinde, başarılı olmak için gereken bazı özellikler var ve bu özelliklerin tamamı öğrenilebilir ve geliştirilebilir.

Okumaya devam et

Kampanya Yönetimi

Günümüzün pazarlama dünyası gerçekten çok zor. Bir tarafta hiçbir şeyden etkilenmeyen müşteriler var, onlara ulaşmak neredeyse imkansız; TV reklamlarından sıkılmışlar, billboardları okumuyorlar, SMS ile cep telefonlarına gelen mesajları acımasızca siliyorlar. Üstelik onları şaşırtmak çok ama çok zor. Ne kadar “mor inekler” yaratsanız da şaşırmıyorlar, ilgilenmiyorlar, konuşmuyorlar.
Diğer tarafta ise, durmadan bu tüketicilere kendi sesini duyurmak için çabalayan bir pazarlamacılar var. İşleri zor çünkü bu günün müşterisi ile uğraşıyorlar, işleri zor çünkü rakip çok fazla, işleri zor çünkü rakip kadar da çok reklam var.

Tam da bu noktada, pazarlamacıların elindeki o büyük silah akla geliyor; “kampanya yönetimi”; ilgisiz, bilgili, zor tüketicilere ulaşmanın tek yolu… Peki kampanya yönetmek kolay mı? Kesinlikle hayır.

Okumaya devam et

Alternatif Bir Pazarlama Aracı; Posta İle Tanıtım

Eminim sizlerin posta kutusu da faturalarla doludur. Her seferinde gelen postalarımızdan farklı bir şeyler bulmak için onları okumaya devam ediyoruz. Bu kadar meraklı olmamıza rağmen, nedense çok az firma tanıtımlarını posta ile yapıyor. Halbuki, birçok ülkede posta ile yollanan teklifler hala en önemli pazarlama araçlarından bir tanesi. Posta ile yapılacak tanıtımlar firmanızın hemen fark edilmesine sebep olacak çünkü şu anda bizde bu aracı kullanan çok fazla satıcı yok. Televizyonlarda on binlerce reklam arasında sıkışmak yerine, radyoda sizin reklamınız çıktığında birilerinin dinlediğini ummak yerine posta ile tanıtımı kullanarak hedef kitlenize ulaşmanız gerçekten çok ucuza mümkün.
Son 3 yıl içerisinde birkaç banka, bir dergi, bir arama motoru sitesi dışında hiçbir firma bana posta ile bir tanıtım yollamadı, herhangi bir teklifte bulunmadı… Üstelik, 2 sene evvel pazarlama danışmanlığını yaptığım bir eğitim kurumunda, tüm tanıtımlarımızı hedef kitlemize posta ile gerçekleştirerek, 2 ay içerisinde umduğumuzdan daha yüksek bir marka farkındalığı ve tahminlerimizin gerçekten çok üzerinde bir talep yaratmayı başarmıştık. Vertis Communications tarafından 2008 yılında yapılan bir araştırma da bu sonuçları doğrular nitelikte; yetişkinler kendilerine posta ile gelen tekliflerin %46’sı ile ilgileniyorlar. Bu rakamın ne kadar büyük olduğunu düşünebiliyor musunuz? Yada soruyu başka şekilde sorayım, bir pazarlamacı için bu rakamın ne kadar harika olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Posta ile yapılan tanıtımlarda, bazı konularda dikkatli olarak hedef kitlenin dikkatini çekmeniz daha da önemlisi onları hareke geçirmeniz mümkün. İşte özellikle dikkat edilmesi gerekenler; Okumaya devam et

TermoKlima’dayım

Isıtma, Soğutma, Klima, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve Güneş Enerji Sistemleri konusunda Türkiye’deki en özel dergilerden biri olan TermaKlima dergisinde artık ben de yazıyorum.Termo Klima, 25 yıllık fuarcılık tecrübesi olan Dünya Fuar Yapım Ltd. Şti’nin yayınlarından biri.

 

Termo Klima’da da görüşmek üzere…

 

Dergiye online olarak da ulaşmanız mümkün. Derginin web sitesine buradan ulaşabilirsiniz.

Nazlı Gıda ve Nazlı Challange

Danışmanlığını yapmakta olduğum Nazlı Gıda ile harika bir proje gerçekleştirdik. Proje kapsamında, Nazlı Gıda’nın yeni ürünü DABİ DABİ çerezlerin reklamlarını öğrencilere yaptırmaya karar verdik ve akabinde benim de öğretim görevlisi olarak çalıştığım İstanbul Arel Üniversitesi‘nde 3 saniyelik reklam fikirleri için bir yarışma açtık. 29 Aralık’ta sonuçlanan yarışmada dereceye giren fikirler reklam filmi haline getirilecek ve önümüzdeki ay televizyonlarda dönmeye başlayacak.

Nazlı Challange ile ilgili TV8’de çıkan haberi aşağıdan izleyebilirsiniz.

Yasayan Ekonomi Programi (Kanal 7) from Zeki Yuksekbilgili on Vimeo.

Not: Eğer video’yu göremiyorsanız, bu bağlantıya tıklayarak açabilirsiniz.

Web 3.0 ve Gelecekte Pazarlama

Her şey inanılmaz bir hızla değişiyor. Bu değişim en çok da pazarlamayı etkiliyor çünkü pazarlama insanları ikna etmekle ilgili, dolayısıyla da insanlardaki her türlü değişim pazarlamada devrim niteliğinde yeniliklerin ortaya çıkmasına sebep oluyor.

 

İnternet, yaygınlaşmasıyla birlikte pazarlamada o kadar köklü değişiklikler yaptı ki, hepimiz pazarlamayı yeniden tanımlamak, öğrenmek ve öğretmek zorunda kaldık. Şu günlerde internet büyük bir değişim içerisinde; artık çok daha akıllı, insanları daha iyi anlayan, üstelik kontrolün cihazlar arası etkileşimle internetin kendi kendini yaratacağı bir web dünyası ortaya çıkıyor, web 3.0.

 

Web 3.0 ile, artık makineler bizim hakkımızda çok daha fazla bilgiye sahip olacaklar, bizimle aynı dili konuşacaklar ve farklı yerlerden gelen bilgileri bütünleştirerek bizim hakkımızda her şeyi bilecekler.

 

İşte size bazı senaryolar; Okumaya devam et

Her Pazarlamacının Bilmesi Gereken Rakamlar (16)

Müşteriniz Sizden Niye Tekrar Satın Almaz?
  %1‘i işi bıraktığı, battığı, yok olduğundan,
  %8‘i başka bir endüstriye transfer olduğundan, taşındığından,
  %9’u daha rekabetçi bir teklif aldığından,
  %14’ü ürün ve hizmetten memnun kalmadığından,
  %68’i ürün veya hizmeti sunan firmanın yaklaşımlarından dolayı,
sizden bir daha satın almaz!!!