Banvit’ten Ürün Takip

Banvit’in ÜRÜN TAKİP modülü inanılmaz ilginç. Ürünü alıyorsunuz, daha sonra Banvit’in web sitesine gidiyorsunuz. Ürün üzerindeki barkodu ve seri numarasını giriyorsunuz. Size ürün hakkında bir sürü bilgi veriyor. Yem Fabrikası, Damızlık Irkı, Kuluçka, Yumurtanın Doğum Tarihi,  Yetiştirici Çiftlik, Kesim Tarihi…
Banvit, şu anda kuş gribinden dolayı oluşan tavuktan korkmayı bu şekilde yenmeye çalışıyor. Muhteşem bir kampanya….

pazarlamacanavari_banvit1-2.jpg pazarlamacanavari_banvit3-4.jpg
 
Bu arada, kampanya lansmanları da kampanyanın kendisi kadar ilginç.
Sloganları “NUMARA DEĞİL, GERÇEKTEN ULAŞIYORSUNUZ!”.  

Resimlerin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.

Google AdWords’de Başarılı Olmak

Perry Marshall, sitesinde fikirlerini ücretsiz dağıtmaya devam eidyor. Şimdi de “Google AdWords’de Başarılı Olmak” konulu, 5 gün süren bir kursu ücretsiz veriyor. Kursa alabilmek için, Perry Marchall’ın sitesine üye olmanız lazım. Üyelik ile ilgili kısmın altında kocaman şu ibare var “Size kesinklikle spam yollamayacağıma, ve e-posta adresinizi kimseye vermeyeceğime yemin ederim.” Kurs ile ilgili bilgilere, bu bağlantıdan ulaşabilir ve üye olabilirsiniz.

 

Pazarlamanın geldiği yeni noktada, artık hepimiz bir şekilde kişisel bilgilerimizi kaptırık. Ya bankalarda hesap açtırabilmek için, ya bir çekilişe katılabilmek için, ya da bir siteye üye olabilmek için bu bilgileri güle oynaya verdik pazarlamacıların ellerine. Pazarlamacılar da bu bilgileri, bizlere yeni birşeyler satmak için kullanıyorlar. (Düşünsenize son 1 hafta içerisinde cep telefonunuza size birşey duyurmak veya satmak için kaç mesaj geldi?)  

 

Şimdi işin zor yanı başlıyor, pazarlamacıların görevleri artık sadece bu bilgileri toplayıp, analiz edip, uygun kampanyalar düzenlemekle sınırlı kalmıyor. Bundan sonra bu bilgileri elde etmek çok daha zor olacak. Pazarlamacılar artık bu bilgileri vermemiz için bize neler verilecek??? Hiçbirimiz eskisi gibi kolay ve ucuz şekilde kişisel bilgilerimizi vermeyeceğiz!

Hep Beraber Internete Taşınıyoruz…

ADMEDIA PARTNERS, pazarlama ve reklam işleriyle uğraşan firmaların 2006 yılı beklentileriyle ilgili anket çalışmasını yayınladı.

 

Aşağıda değerleri görebilirsiniz.

 

  2006 YILINDA
  PAZARLAMA VE REKLAM GİDERLERİNİN AKACAĞI KOLLAR

   

  ÇOK

  ORTA

  AZ

  Interaktif
  Pazarlama

  %79

  %21

  %0

  Deneysel
  Pazarlama (Gerilla, Virüslü, Pazarlama…)

  %52

  %40

  %8

  Veri Tabanı
  Pazarlama/CRM

  %48

  %48

  %2

  Halkla
  İlişkiler

  %10

  %59

  %31

  Direkt
  Pazarlama

  %20

  %50

  %30

  Satış
  Promosyonu

  %10

  %62

  %29

  Uzman
  Reklamcılık

  %27

  %63

  %11

  Genel
  Reklamcılık

  %2

  %43

  %55

 

  2006 YILINDA
  PAZARLAMA VE REKLAM FİRMALARININ İÇERİSİNDE OLMAYI PLANLADIKLARI  KOLLAR

   

  EVET

  HAYIR

  Interaktif
  Pazarlama

  %69

  %31

  Deneysel
  Pazarlama (Gerilla, Virüslü, Pazarlama…)

  %46

  %54

  Veri Tabanı
  Pazarlama/CRM

  %41

  %59

  Halkla
  İlişkiler

  %39

  %61

  Direkt
  Pazarlama

  %35

  %65

  Satış
  Promosyonu

  %25

  %75

  Uzman
  Reklamcılık

  %25

  %75

  Genel
  Reklamcılık

  %15

  %85

Araştırma gösteriyor ki, reklamcılık ta pazarlama da kesinlikle INTERNET’e doğru kayıyor. Pazarlama ve reklam şirketleri de 2006 yılında pazarlama ile ilgili faaliyetlerin internet üzerinde olacağını tahminliyor. Özellikle GENEL REKLAMCILIK’ın öldüğü çok net biçimde sonuçlardan anlaşılıyor.

Hep beraber internet taşınıyoruz…

 

Bu araştırmanın tamamın .pdf formatında buradan indirebilirsiniz.

Visa ve Blog

Torino 2006 Kış Olimpiyatlarının ortaklarında (artık sponsor lafı kullanılmıyor) VISA, olimpiyatlarla ilgili gelişmeleri duyurmak için web günlük kullanıyor. Gelişmeler, Kanadalı sporcular tarafından yazılıyor. Pazarlama iletişimi için web günlüklerin kullanılmasına bir örnek daha…

Web Günlükler ve RSS; Yeni Pazarlama İletişimi Medyası

AOL ve Yahoo’nun e-postalara ücret alacağını duyurmuştum. Yani artık e-postalar ile ucuza pazarlama kampanyaları dönemi kapandı.

Bu aşamada, yine e-posta ile kampanyalar düzenleyebiliriz ama ya ücretini ödeyeceğiz (0,25 cent/100 e-posta) ya da mevcut şekilde yollayacağımız postaların spam dedektörleri tarafından silinmemesi için dua edeceğiz.

YADA, pazarlama iletişimimizi WEB GÜNLÜKLER ve RSS üzerinden sürdüreceğiz.

Pazarlamacılar, hep beraber bloglara saldıralım…

Allah! Allah! Allah! Allah! Allah! Allah! Allah!…

Web Günlük Dünyası (Blogosphere)

David Sifry’nin raporuna göre web günlüklerin sayısı 27.2 milyona ulaştı. Her 5,5 ayda, web günlük sayısı 2 kat artıyor. Ortalama olarak, her geçen saniyede yeni bir web günlük yaratılıyor.

Web günlük dünyası büyüyor…

TümHaberler.Com’un Haberi:

“İnternette en çok kullanılan arama motoru Google`ın, kullanıcıların girdiği tüm internet siteleri ile gönderdiği tüm e-postaların kaydını tutarak, e-postaların bir kopyasını sunucularında sakladığı ortaya çıktı. İngiliz The Times gazetesinin sayfalarında geniş şekilde yer verdiği habere göre, Microsoft`un elektronik posta hizmeti `hotmail`in en büyük rakiplerinden olan e-posta servisi Google`ın Gmail`i kullanılarak gönderilen her elektronik postanın bir kopyası şirketin sunucularında saklanıyor. Google yetkilileri, bu durumun reklam uygulamaları için kişinin eğilimlerinin belirlenmesi amacı taşıdığını söylüyor. Bedava olan Gmail kullanılarak gönderilen her elektronik postayla birlikte, şirketin belirlediği bazı reklamlar da gönderiliyor.”

Google, İZİNSİZ PAZARLAMA yapıyor.

Müşterilerin tepkisi ne olacak?

Google ve Küresel Pazarlama

CNN Türk’ün Haberi:

“Arama motoru Google, Pekin hükümetinin ifade özgürlüğü kısıtlamalarına uyarak Çin’de bazı servislerini sansürleme kararı aldı.

Google yeni adresinini arama motorunun kullanımını kolaylaştıracağını düşünüyor. Ancak hükümetin kullanıcıların kişisel bilgilerini istemesi ihtimaline karşı sistemde e-posta, sohbet odaları ve blog gibi servisler bulunmayacak.
Hükümet yetkilileri kullanıcıları, kısıtlanmış herhangi bir arama yaptıklarında uyarılmasının planlandığını söylüyor. Şirket ise Çin’i boykot etmek yerine uygulamaya katılarak özgürleşmede daha fazla rol üstlenebileceğini düşünüyor.
Çin’de internet kullanıcılarının sayısı şu an 187 milyon. Ancak gelecek iki yılda bu rakama 100 milyon kullanıcının daha eklenmesi bekleniyor. Google’ın Çin’deki ortağı Baidu.com’un ise pazar payı giderek düşüyor. “

Google şimdi de bize KÜRESEL PAZARLAMA dersleri veriyor. Sanırım bir sonraki nesil pazarlama kitapları, Google ile ilgili “örnek olaylar” (case study) dolu olacak.

İnternet üzerinde basit ama en etkin strateji; Eşsiz anahtar kelimeler

İnternet kullanıcılarının sayısı, 2005 yılında bir milyar kişiye ulaştı. Artık, firmalar, internet üzerinde var olarak bir milyar potansiyel müşteriye ulaşabilirler. İnternet, diğer medyalar içerisinde, yayınlama ve içerik açısından en zengin ve en ucuz olanı. Üstelik, ülkemizde kabul edilen yeni yasa ile, firmaların bir web sitesi olması mecburiyeti de getirildi. Şimdi tüm şirketler, internet üzerinde var olabilmek için siteler açacaklar.

Peki bu sitelerin potansiyel müşterilerini çekme olasılıkları nedir?

Cevap, ne yazık ki sıfıra yakın.

Çünkü on binlerce şirket, benzer içerikler ile internet üzerinde olacaklar. Kullanıcılar ya da potansiyel müşteriler, firmaları ya da sunduğu ürün ve hizmetleri bulmak için arama motorlarında aramalar yapacak ve karşılarına çıkan binlerce sonuç içerisinde ilk yirmi tanesini, eğer sabırlı bir kullanıcılar iseler ilk elli tanesini ziyaret edecekler. Bu durumda, aynı ürün veya hizmet grubunda arama yapıldığında yüzden daha geride sıralanan firmaların web sitelerinin hiç şansı kalmayacak.

Peki bu arama motorlarında öncelikli listelenmek için yapılması gerek nedir?

Cevap, “anahtar kelime (keyword)”.

Neredeyse tüm arama motorları, robotları vasıtası ile gün içerisinde yüz binlerce siteyi gezmektedir. Bu gezinmeler sırasında, sitede bulunan kodlardan ilgili anahtar kelimeleri not etmekte ve siteyi bu anahtar kelimelere göre dizinlemektedir.

Bunun dışında, site arama motorlarına kayıt edilirken, arama motorları siteyi hangi anahtar kelimeler ile kayıt edeceğini sormaktadır.

Her iki işlemde de, eğer anahtar kelimeler “eşsiz” belirlenmişse, firma web sitesi, ilgili aramalarda çok önce gösterilecektir.

Basit bir örnek vereyim: Pazarlama üzerinde yazdığım web günlüğünün anahtar kelimeleri içerisinde “pazarlama ve gerilla pazarlama” var. En yaygın olarak kullanılan arama motoru olan Google’da “pazarlama” kelimesi arandığında 2.220.000 sonuç çıkıyor. Aynı arama “gerilla pazarlama” olarak yapıldığında çıkan sonuç sayısı 1.010 ve benim sitem “Pazarlama Canavarı” çıkan ilk sonuç.

Firmaların web siteleri için izlemeleri gereken strateji de bunun tıpatıp aynısı, eşsiz anahtar kelimeler bulmak, bu anahtar kelimeleri hem sitenin kodu içerisine yerleştirmek hem de sitenin arama motorlarına kaydı yapılırken kullanmak.

İnternet üzerinde binlerce web sitesi, siteleri yüzlerce arama motorları kaydediyor ve bunun için hiç de az olmayan paralar talep ediyor. Fakat, eşsiz anahtar kelimeler ile kayıt edilmeyen bir firmanın web sitesinin, aramalar sonunda ilk sıralarda çıkma olasılığı sıfıra yakın.

Bu yüzden, tüm firmaların öncelikle ürün ve hizmetlerini tanımlayan “eşsiz” anahtar kelimeleri bulmaları gerekli. Aksi halde ne içeriği çok zengin bir web sitesi, ne muhteşem ürün ve hizmetler ne de binlerce dolar harcanıp yüzlerce arama motoruna kayıt ettirilmiş web sitesi potansiyel müşterilerine ulaşamaz.

50 milisaniye

Nature.com’un haberine göre, Kanada’da yapılan araştırma kullanıcıların bir siteyi 50 milisaniye içerisinde değerlendirdiğini ortaya koymuş.

Yani potansiyel okuyucular, bir siteye girdiklerinde 50 milisaniye içerisinde değerlendirmelerini tamamlıyorlarmış.

Bir siteye yönlendirilen trafiğin %60’ının arama motorlarından geldiği düşünüldüğünde, tam bir felaket ortaya çıkıyor.

Potansiyel okuyucu (ki bu potansiyel müşteri de olabilir), arama motorundan siteleri buluyor, açıyor ve 50 milisaniye içerisinde sitenin ve içeriğin işin yarayıp yaramıyacağına karar veriyor.

Bu durumda;

1- Muhakkak hızlı yüklenmek için tasarlanmış (optimize edilmiş), hızlı yüklenen,

2- Küçük boyutlu resimler kullanılmış,

3- İlk 50 milisaniyede potansiel okuyucuda aradığını bulduğunun sinyallaerini gönderecek, içeriği özetleyecek

siteler tasarlanması gerekiyor.

Büyük iş ile, iş yok arasındaki farkı bu özellikler yaratıyor.

Satın Almada En Etkin 10 Medya

BIGResearch‘ün 15.000 kişi üzerinde yaptığı Eşzamanlı Medya Kullanım Anketi araştırmasına göre, “Satın Almada En Etkin 10 Medya” aşağıdaki şekilde sıralanmış;

1- Ağızdan ağıza

2- TV

3- Kuponlar

4- Gazete insertleri

5- Okunmuş Makaleler

6- Direkt postalar

7- Dergiler

8- Dükkan içi promosyonlar

9- Kablolu TV

10- Internet Reklamları

Aynı araştırmada, “Elektronik Ürünler İçin Satın Almada En Etkin 10 Medya” olarak sıralama ise şöyle;

1- Ağızdan ağıza

2- Okunmuş Makaleler

3- TV

4- Gazete insertleri

5- Dergiler

6- Internet

7- Dükkan içi promosyonlar

8- E-posta

9- Kablolu TV

10- Internet Reklamları

Pazarlamayla ilgili karar mercilerine duyurulur!

Internet Üzerinde Yeni Pazarlama Problemleri

Internet, küresel bir bakış açısı sergilemekte; bir kullanıcı, Pakistan’dan üretici bulmak için bir siteye girebilir, Almanya’daki müşterisi ile e-posta ile haberleşebilir ve ürünlerini ABD’deki müşterilerine sergileyebilir. Bu küresellik yeni engel ve problemleri de beraberinde getirir çünkü Internet, şirketin, birbirinden kültürel, kanuni ve sosyal açıdan farklı, dünya çapında birçok yeni potansiyel pazara ulaşmasını sağlar. Bu yeni çevrenin yarattığı yeni pazarlama problemleri sekiz ana başlık altında toplanabilir;

1- Kültürel Çehre:

Internet üzerinde pazarlamada farklı ülkelerin kültürel farkları göz önüne alınmalıdır. Bu farklılıklar; dil, imgeler ve renkler olarak sıralanabilir. İçerik hazırlanırken, hedef bilge seçilmeli, bu bölgenin kültürel çehresine uygun tasarlanmalıdır. Aksi halde, pazarlama mesajının hedef kitleye ulaşması mümkün olamaz.

Örneğin, Amerika ve Avrupa’da siyah matem rengiyken, Doğu kültürlerinde beyaz matemi belirtir.

2- Kişisel Gizlilik (Mahremiyet):

Birçok farklı kullanıcının, kişisel gizlilik konusundaki beklentileri ve reaksiyonları farklı olabilir. Bu yüzden, Internet üzerinde pazarlama yaparken, kişisel gizlilik düzeyine dikkat edilmelidir.

Örneğin, Amerika’daki kullanıcılar, izinsiz olarak kendilerine yollanan pazarlama mesajlarını, mahremiyete saldırı olarak algılamaktadır. Avrupa’da ise, bu mesajlar, müşteriler tarafından ilgiyle karşılanmakta ve satın alma kararlarına etkili olmaktadır.

3- Güvenlik:

Verimli ve emniyetli çevrimiçi ticari ilişki kurmanın karşısındaki en büyük engel güvenlik endişeleridir. Bir ağ içerisinde yapılan işlemin, şifrelenmediği takdirde, istenmeyen bir üçüncü kişi tarafından erişilmesi ihtimali her zaman vardır. Fakat deneyimler göstermiştir ki, bu tür bir erişimin olma ihtimali çok küçüktür.

Şifreleme yazılımlarındaki ilerlemeler ile, güvenlik problemleri büyük ölçüde çözülmüş olmasına rağmen, ortalama bir kullanıcı, Internet’i kullanmaya başladıktan ancak üç yıl sonra, ticari bir işlemi gerçekleştirmektedir.

4- Uluslar arası Hukuk:

Internet’in uluslar arası özelliği sebebiyle, yayıncının ülkesindeki kanunlar ile, hedef kitlenin bulunduğu ülkedeki kanunlar arasında farklar olabilir. Doğal olarak, Internet üzerinden pazarlamada, hedef kitlenin bulunduğu ülkedeki kanunların incelenmesi bir gerekliliktir. Aksi halde, Internet üzerinden pazarlamanın getireceği tüm mali avantajları, kanun ihlalinden kaynaklanan yanlış ile tazminat olarak ödeme zorunluluğu doğabilir.

Örneğin Almanya’da karşılaştırmalı reklamlar vermek yasaktır. Fransa’da, tüm reklamların Fransızca olması şartı vardır.

5- Fikri Mülkiyet:

Internet üzerindeki en büyük kolaylık, içeriğin çok kolay kopyalanması ve tekrar kullanılabilmesidir. Her ne kadar en basit yazılımlar bile içerik kopyalamasına izin verse de, kanunen bu yasaktır.

Günümüzde bir çok ülke, fikri mülkiyetin korunabilmesi için ortak kanunlar çıkartabilmek için işbirliği içerisinde çalışmaktadır.

Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri, 1995 yılından bu yana, Internet üzerindeki fikri mülkiyet haklarını uyumlu hale getirmek için çalışmaktadır.

6- Telekomünikasyon Altyapısı:

Gelişmiş ülkelerde, telekomünikasyon ile ilgili çok sağlam bir alt yapı olmasına rağmen, gelişmekte olan birçok ülkede iletişim ile ilgili olanaklar sınırlı yada çok pahalı olabilir.

Örneğin Meksika’da, telefon bağlantısı için bile bir yıl beklemek gerekmektedir. Çin, uluslar arası dolaşıma sahip Internet altyapısını 1994 yılında kullanıma açmıştır.

Dolayısıyla, içerik hazırlanırken, bu tür eksikliklerin göz önüne alınması gereklidir. Bir başka strateji de, bu ülkelerde gerekli altyapı sağlana kadar, Internet dışındaki diğer kanalları kullanmaktır.

7- Kişisel Bilgisayar Bulunabilirliği:

Aynı şekilde, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde, kişisel bilgisayar bulunabilirliği ve Internet kullanımı yaygınlaşmamış ve gerekli donanım çok pahalı fiyatlarla satılıyor olabilir. Böyle durumlarda, Internet ile sadece ticari, endüstriyel ve akademik potansiyel müşterilere ve bu tür yatırımı yapabilen, alım gücü üst seviyede olan kullanıcılara ulaşılabilir. Böyle ülkelere Internet kanalıyla ticaret yapmak isteyen firmaların hem içeriklerini, hem fiyatlarını hem de ürünlerini bu sınırlı kullanıcı profiline göre tasarlamaları gereklidir.

8- Kredi Kart Kullanımı:

Birçok ülkede ve Türkiye’de kredi kartı kullanımı yaygın olsa da, popülerlik açısından en yaygın ödeme şekli olduğu söylenemez. Örneğin Almanya’da ödemelerin sadece %3’ü kredi kartı ile yapılmaktadır. Japonya’da kullanılan kartların %98’i Japan Credit Bank tarafından düzenlenmiştir ve uluslar arası dolaşıma açık değildir.

Internet üzerinden pazarlama yapacak olan şirketlerin, hedef ülkedeki kredi kartı kullanım alışkanlıklarını tespit etmesi ve gerektiğinde başka ödeme şekilleri yapılandırması gerekmektedir.

Internet, tüm şirketlere ama özellikle KOBİ’lere yeni pazar ve ucuz pazarlama olanakları sunmaktadır. Fakat bu kanalı kullanırken, kanalın gerektirdiği gerekli uyarlamaları yapamayan işletmelerin ve pazarlama departmanlarının başarılı olma şansı yoktur.